"Hayatın merkezinde aşk vardır" dedi ve sonra geriye dönüp tahtaya kocaman harflerle, "Aşk imiş her ne var ise alemde ilim bir qiyl-ü qal imiş ancak" diye yazdı ve ardından hiçbir şey söylemeden çantasını topladı ve çıktı gitti. Anlaşılan ders yine bitmişti. Acaba gerçekten bitmiş miydi? Belki diğerleri için öyleydi, ama benim için hala devam ediyor gibiydi. Hayatın merkezi... Aşk... Giyl-u qal... Kafam allak bullak olmuştu. O gece defterime şu notu düştüm: "Gerçek olan şu ki, gündelik hayatın sıradan uğraşları, orada öylesine dağ gibi duran hayatın özüne dair gerçekleri görmemizi engelliyor."