ağladı
durdum
beyaz bir elbise ağladı
yağdı
ince belli bir zaman
-ağlamak güzel midir-
ağla-dığında
mamak da yakışır
yıldırım bir göğün altında
seyrek yıldızlar serpen
sözünü alamadım
dudaklarından ağladı
en zaman sevmek
çocuk zaman gider saza
sardığı yaralar değil
sözleri sardığı
hep rötarına düşmüş
dökülecek artık diye
sözleri sardığı
ağladı
gövdesi sazın
ses verir yaşlandıkça
ağladı
azalırken uç bucak
durdum
ölelim birlikte, öleceksek
-ölmek güzel midir-
sarı bir sel bıraktı
omuzlarına
yerkürenin tüm dağları
kesildi dizlerinden
ölmek
demedi yakışır mı
-yürüyeceksek yolları
yakışır yan yana-
yağdı
dar geçit bir zaman
sürmeli gövdesi şehrin
beyaz, ayaz bir elbise
ağladı