İnsanlığın dünya ve âhiret mutluluğunu, küresel banş ve huzurunu hedefle- yen İslâm Dini'nin temel kaynaklanı olan Kur'ân ve Sünnet'te; genel anlamıy- la gizli inkâr ve aldatmayı, şer düşünce ve düşmanlığı temsil eden nifâk ve münafıklık olgularını yeren, mahiyet ve belirtileri hakkında bilgi veren, onlar- dan sakındıran pek çok âyet ve hadis bulunduğu muhakkaktır. Kur'ân-ı Kerim'de müstakil bir surenin yanında üç yüzden fazla âyetin, bir o kadar da hadis-i şerifin münafıkların hallerinden, yapıp ettiklerinden, düşün- ce, amel, ahlâk, eylem ve alâmetlerinden bahsetmesi; nifâk konusunun yalnız iman ve ahlâk açılarından değil vahiy ve rivâyet açısından da ele alın- ması gerektiğini ortaya koymaktadır. İlgili konu hakkındaki rivâyetler, genelde temel hadis kaynaklarının "imân, fiten, cihad, meğâzî,münâfikûn, vb." kitaplarında/bölümlerinde yer almaktadır. Bu rivâyetlerin ağırlıklı bulundu- ğu yerler ise, "îmân", meğâzî" ve "cihâd" bölümleridir. Bu gerekçelerden dolayı başta muhaddisler olmak üzere İslam alimleri konuya önem vermiş, derinlemesine araştırmışlardır. Ortaya konan bu çabadan mü'minlerin inancını, moral, güven ve güç kaynağı olan imanlarını zayıflatan, böylece İslâm toplumunun güç ve kuvvetini yok ederek kendilerine gelmelerini, toparlanıp hak ve hakikat uğrunda yol almalarını engelleyen, bir ağaç kurdu misâli toplumu içinden kemiren nifâki ve taşıyıcısı olan münâfığı tanıma, her bir mü'min için zorunlu bir görev halini almıştır.