Çizgi roman olarak Asteriks 100'den fazla dil ve lehçeye çevrilmiş ve bütün dünyada 310 milyondan fazla satmıştır. Yankıları Fransa'nın oldukça dışına taşan böyle bir diziyi "Galyalılar" üzerine bir parodi olarak görmekle yetinemeyiz. O halde, sayısız çevirilerle yaşayan Asteriks'in evrensel yanı nedir?
Nicolas Rouvière bu kitabında sık sık, dizinin uygarlık ve barbarlık arasındaki sınırı sorgulamasına işaret ediyor. Gerçekten de Goscinny ve Uderzo, demokratik bir köy ütopyasını, mutlakiyetçi, hatta totaliter rejimlerle karşılaştırırlar. Ve her rejimin bireylerin yaşamları üstünde özel, sembolik bir etkisi vardır. Böyle bir model, toplumlarda uygarlığın cilasının ne kadar zayıf ve eğreti olduğunu bilen yazarların kişisel öyküleriyle de ilintilidir hiç kuşkusuz. 1959'da direnişçi Galya dalgası içinde yaratılan bu dizi, savaş yıllarının gizli anlaşmalarına eleştirel bir gözle bakar ve 1965-1975 yılları arasında etkili olan bireysellik tarihinin dönemecini alaya alır.
Yazar, en önemli temaları ayrıntılarıyla gözden geçiriyor. Antropoloji ve psikanalizin ışığında heyecan verici ve yepyeni bir okuma sağlıyor.