'İnsan için bilgi, kemik için ilik gibidir. İnsanın güzelliği akıl, kemiğinki ise iliktir. Bilgisiz kişi iliksiz kemik gibi boştur; iliksiz kemiğe el uzatılmaz.
Kişi bilgi öğrendi, tanınır oldu. Bilgisiz kişi hayatta iken yitik sayılır. Bilgili kişi öldüğünde adı ölmezoysa bilgisiz kişi yaşarken adı ölüdür.
Bilginin mukayesesini yapan kişi, bir bilgiliye bin bilgisizi denk tuttu. Şimdi anlayarak, sınayaraketrafı gözle, bilgiden başka faydalı ne var?
Bilgi ile âlim yükseldi, bilgisizlik kişiyi aşağı çökertti. Bilgi öğren usanma, hak resulünün"Bilgi nerde ise siz arayın." dediğini bil!'
Bilmenin ve bilginin her yönden yücetildiği bir çağda, Atabetü'l Hakâyık sadece meselenin geçmişini değil, ölmez bir dil klasiği olarak da geleceğinin ışığını çiziyor.
Günümüz Türkçesi ve eksiksiz tam metinher ilgiden okuru kendisine çağırıyor.