Gücü, muhtemelen başkalarına çekici gelebilen ama kesinlikle bize öyle gelmeyen bir şeymiş gibi tartışıyoruz. Psikoloji profesörü olarak geçirdiğim otuz yılın bana öğrettiği şey, en önemli bilim insanlarının bile gözlerinin önündeki davranışları görmezden geldiğidir. Güç, bir tabu konusu olmayı sürdürüyor ve biz bu bağlamda diğer türlerle ne kadar benzer olduğumuzu kesinlikle duymak istemiyoruz.
Primatolog Frans de Waal, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet konusunda dilsel bir kafa karışıklığı yaşandığını; birincisinin biyolojik, ikincisinin kültürel cinsiyet olduğunu ancak farklı anlamlarına rağmen bu iki terimin özünde birleşmiş olduğunu ve birini diğeri olmadan tartışamayacağımızı ifade eder.
Genç erkek ve dişi primatların cinsiyet rollerini birbirlerine benzer şekilde geliştirdiğini düşünüyor. Nasıl davranılacağını öğrenmek için kendi cinsiyetlerinden yetişkinleri gözlemlediğini söylüyor. Primatların davranışsal ve biyolojik farklılıklarını aydınlatırken insan davranışıyla karşılaştırmaktan da geri durmuyor!
Ataerkil Düzene Hapsolan Yalnızca Biz miyiz? klasik konuşma tarzı ve alaycı gözlemlerle dolu anlatımıyla cinsiyet kimliği, toplumsal cinsiyet rolleri, cinsellik, eşcinsellik, arkadaşlık ve yetiştirme gibi konuları ele alıyor.