Maddi anlamda insanın bir yerden başka bir yere gidişi; memleketini, şehrini, sevdiklerini, kendine ait her şeyi geride bırakışı, ayrılışıdır gurbet. Ancak gurbetin bir de manevi yönü bulunmaktadır ki bu süreç insanın varoluşuna denk düşer. İnsanoğlu tarih boyunca gurbetlere sebep olmuş, gurbet çekmiştir. Hayatın dinamikleri içinde irili ufaklı pek çok olayla gurbete çıkan insanın gurbeti mısralara dökmesi de yine hayatın olağan akışında yer alır.
Öte yandan gurbet ve gurbetin yarattığı duygular, bazı dönemlerde devrin şartlarının da etkisiyle edebi eserlere daha çok yansır. 1923-1938 yıllarının Atatürk Dönemi olarak adlandırıldığı bu devirde "gurbet" Türk şiirinde öne çıkan temalardan biri olmuştur. Atatürk Dönemi Türk Şiirinde Gurbet adlı bu eserde yazar, on beş yıllık periyotta yayın hayatında olan dergiler ve şiir kitaplarında "gurbet"in izlerini aramakta ve sanatçıların ruhundan mısralara süzülen gurbeti okuyuculara sunmaktadır.