Atatürk, kurduğu ülkenin sağlam temellere oturması için gerekli olan şeyin tarih ve kültür bilinci olduğunu biliyordu ve bu nedenle yaşamının son anına kadar tarih ve arkeoloji ile olan ilgisini ve bağını hiç koparmadı.
Cumhuriyeti kurduktan sonra da "Toprağın üstündekilere ne kadar sahip çıkıyorsak, toprağın altındakilere de o kadar sahip çıkmalıyız." Diyen Atatürk, hiçbir yabancı gücün yardımı olmadan kalkındırdığı Türkiye Cumhuriyeti'ni aynı zamanda bir bilim merkezi haline getirdi. Yurt dışından kaçan veya kendisinin getirttiği onlarca bilim adamıyla eğitim ve kültür alanında önemli adımlar attı. İşte bu kitap da Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti için bilim adına attığı yüzlerce adımdan birini içermektedir: Atatürk ve Arkeoloji.