Kişinin din hayatına ve imanına karışılamaz. Amma yukarıda kısaca belirttiğimiz gruplar bu genel-geçer kuralları çiğneyerek Atatürk'ün imanına kadar uzandılar. Onu dünyanın büyük mağduru haline getirdiler. Çünkü, vatan kurtaran, devlet oluşturan bir şahsiyete karşı yapılanlar ona en büyük zulüm ve iftiradır. İşte bu küçük eser, o büyük insana sunulan çok anlamlı bir gül demeti niteliği taşımakta ve her türlü takdirle teşekkürü hak etmektedir. Çünkü bu eser, kötü niyetli ve belli karakterli bir grubun her türlü kuralı ve değeri ayak altına alarak büyük kahraman, büyük devlet adamı Atatürk'e karşı yaptıkları iftiraların doğru olmadığını gözler önüne seren, sözden çok olayları gösteren, dolayısıyla da objektiflik niteliği yüksek olan bir eserdir. Eser, yazarın kendisinin de dediği gibi, ikinci elden meydana getirilmiş bir üründür. Ancak, ikinci el olması kendisinin değerini düşürmemektedir. Şöyle ki, bir takım övgü ve yergi hevesleriyle değerleri hafife alma yoluna sapılmamış, olanı objektif olarak yansıtma yöntemi benimsenmiştir. Başvurulan özel kaynaklar, Meclis tutanakları başta olmak üzere alanının uzmanı kişilerin görüş ve ifadelerinden oluşmaktadır. İfadeler ve yargılar, her okuyanın anlayacağı şekilde açık ve doğrudan hükümlerdir. Kaynaklara bağlı olarak bazı ağır-eski kelimelerin kullanılması, sanırız sözlük kullanma gereği doğuracaktır. Özür mü sayalım? Uzun çabalarla meydana getirilmiş araştırmaların sonuçlarını ayıklayıp süzerek bize sunan, huzurumuza getiren, kolayca okumamızı sağlayan yazarına; Saygıdeğer Galip Çakır'a ne kadar takdirle teşekkür etsek değerdir. Okuyucuya ilhamı derin, bereketi bol olması ümidiyle… (Prof. Dr. Fahrettin Olguner)