Ateizm yeni bir olgu değildir, tarihin her döneminde kendilerini ateist olarak tanımlayanlara rastlamak mümkün. Bununla birlikte son yıllarda; bireysel varoluş tartışmaları, din karşıtı söylemler ve Tanrı'nın varlığını reddeden ateist yaklaşımların hem akademik dünyada hem de gündelik hayatta daha fazla ön plana çıktığını görmekteyiz. En basit ifadesiyle hayatlarını Tanrı'ya referans yapmadan sürdüren ateistler, insanın ve evrenin varoluşsal hakikatlerini bazen rasyonalist, bazen pozitivist bazen de sosyolojik ve psikolojik nedenlerle izaha çalışmaktadır. Buna, modern bilimsel verilere dayanarak ya da söz konusu verilerin anlamlandırılma biçimi üzerinden akıl yürüterek Tanrının yokluğunu ispatlama çabası diyebiliriz.
Konu ziyadesiyle önemli. Önemli olduğu kadar da kışkırtıcı. Yazar, inanmayan insan neden inanmamaktadır, sorusuna cevap arıyor, bilimsel yöntemin sınırları içinde dolaşarak. Kişiyi böyle bir tercihe iten faktörlerin neler olduğunu sorguluyor psikolojik bir bakış açısıyla.