Kızılırmak can verdiği Avanos'un tam ortasından nazlı nazlı ama olanca haşmetiyle akar gider. Avanos'ta hayat Kızılırmak demektir. O aileden birisidir. Samimidir. Bu sebeple Avanoslu ona ismiyle hitap etmez. Kısaca "Irmak" der. Kızılırmak, Avanos'un can damarı, yaşam kaynağıdır. Yüzlerce yıl bahar aylarında taşan azgın sularıyla zarar verse de Avanos'u bir ana şefkatiyle sevmiş, bereket dağıtmıştır. Onlar birbirini tamamlayan iki sevgili gibidir. Ne olursa olsun birbirlerinden vazgeçemezler.
Kızılırmak geçtiği yerlerin hiç birinde Avanos'ta aktığı kadar tutkuyla akmamıştır. Gece demez, gündüz demez, akar, akar. Sevdiğine biran önce kavuşmak için gecesini, gündüzüne katar. Kızıldağ'dan çıkan Kızılırmak sevgilisine, Avanos'una kavuşmak için kabına sığamaz. Önüne çıkanı sürükler, engel tanımaz. O zaman kimse önünde duramaz, söz dinlemez toy bir delikanlı gibi öfkeyle rengi bulanıklaşır, kızıla çalar. Adına da zaten bu sebeple Kızılırmak denmiştir.