"Avatarımı durdurdum.
Oyundan çıkmak için bitiş ekranının gelmesini bekledim, fakat gelmedi. Bir şeylerin ters gittiğini fark ettim. Hayalet his bütün ürperticiliğiyle bedenimi yoklamıştı. O an ayaklarımın altından yerin kaydığını hissettim. Aniden kontrolüm dışında yeni bir savaşın içinde buldum kendimi. Bu oyunu daha önce hiç oynamamıştım. Kıyameti andıran bir çatışma yaşanıyor, buraya nasıl geldiğimi anlayamıyordum. Gürültüler, çığlıklar, üzerime düşen moloz parçaları... Oyundan çıkamadığım gibi canlarımdan birini daha böylece kaybetmiştim. Çok telaşlandım. Kalp atışlarım hızlandı. Hemen başımdaki sanal gerçeklik gözlüğünü çıkarmak için davrandım. Ama nafile! Gözlük bedenime yapışmış gibiydi. Yüzümün bir parçası olmuş da çektikçe kendi etimi koparmaya çalışıyormuşçasına acı hissediyordum yüzümde. Çıkmıyordu!"