Gautier'i sıradışı bir yazar yapan, üslubu ve işlediği konuların birebir örtüşmesidir. Fantastik türdeki eserlerinde, ölümden sonra dirilmeye, doğaüstüne, okültizme çokça yer veren Gautier'in metinleri döngüsel bir içeriğe sahiptir; bir öyküsünde yer verdiği ufak bir detay yıllar sonra bambaşka bir öyküsünde yeniden ortaya çıkar. Yazarın üslubunun adeta damgası olan bu tarz, bazen bir obje, bazen bir deyiş, bazen de kişilerle kendini gösterir. Avatar'ın kahramanlarından Octave de Saville'in Arria Marcella'daki melankolik delikanlı Octavien'in reankarnasyonu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Budist bilgelerin yanında diz çürütmüş mesmerik bir doktor, umutsuz aşkı yüzünden yatağa düşmüş melankolik bir delikanlı, kocasını taparcasına seven hayran olunası güzellikte genç bir kadın, cepheden yeni dönmüş muzaffer bir savaşçı. Manyetizma, metapsikoz ve Hindu ritüellerinin yön verdiği bir olay örgüsü. Gautier'den 19. yüzyıl Paris'inden, Floransa'dan ve Hindistan'ın derinliklerinden manzaralar sunan, kimi zaman komediye varan, çağdaş bir beden değiştirme ve ruh göçü hikayesi.