Avcısını Taşıyan Ceylan, bazen bir çocuğun gözünden dünyanın nasıl göründüğünün, bazen bir anne babanın gözünden yaşamın ağırlığının, bazen de çaresizliğin insanları büyük küçük demeden nasıl esir aldığının âdeta pastoral ve lirik anlatımıdır. Okurun ayrıntılarda boğulmasına izin vermeden, şiirsel bir üslupla kaleme alınan bu kitap, yaşadığımız onca hayal kırıklığına rağmen, umudun da her şeyin içinde biraz da olsa saklı olabileceğini söyleyen ama ne iyimser ne de karamsar olan öykülerden oluşmaktadır. Farklı bir dil ve biçem arayan edebiyat âşıklarına.
"Evimiz o zamanlar kocaman bir yokluktu. Neresinden bakılırsa bakılsın yok. Bu yokluk da koca bir yüktü annemin sırtında. Annem de sırtında bu yükle evi dört döner, nereye ayak bassa orası da biraz yok olurdu. Her bir yanı uçurumlarla çevriliydi bu yokluğun. Annem ki ne zaman bu uçurumlara düşse, bir zeytin dalına tutunurdu oracıkta. Ve tutunduğu bu daldan, elinde bir kap zeytin,çıkagelirdi."