Daha yazının şekillenip sistemli hale gelmesinden önce, eski çağlarda insanlar kayalar üzerine yaşamlarından birçok sahneyi çizerek gerek Tanrı ile gerekse gelecek kuşaklar ile iletişim kurduklarını düşünüyorlardı. Hatta bazen yazı ve semboller kutsal bile sayılmıştır. Bu noktada ise sembollere ve kaya resimlerine "kutsal bir iletişim aracı" diyebiliriz. Kaya resimleri bir anlamda insanlığın ilk entelektüel çabalarını bizlere yansıtmaktadır. Türk kültürüne dair mevcut kaya resimlerinin bulunduğu coğrafyaya göz atıldığında Baykal Gölü'nün çevresinden başlayarak Buryatya, Güney Sibirya, Lena Irmağı kıyıları, Hakasya ve Tuva ile Gorno-Altay bölgeleri çevresinden Moğolistan, Kuzey Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan, Azerbaycan, Doğu Anadolu, Batı Anadolu, Kafkasya, Kuzey Karadeniz ve Balkanlar'da yer aldığı görülmektedir.
Türk tarihinin eski devirleri ve kültürel anlayışının belirginleştiği dönemler hakkında bizlere çok önemli fikirler veren kaya resimleri; Türklerin sanatsal anlamda düşünce üslubunu, resimlerin mitolojik devirler ve kahramanlık hikâyeleri ile olan bağlantısını, ayrıca çizilmeye başlandığı zamanın Türkler tarafından algılanış biçimini bizlere yansıtmaktadır. Türkler tarafından çizilen kaya resimleri çoğunlukla insanın doğa, evren ve Tanrı'yla olan bağını çok ince detayları ile bizlere göstermektedir.