İMF ile parasının yönetimi elinden alınıp borç batağına düşürülen, Özelleştirme ile tüm yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, ekonomik kaleleri ele geçirilen, Gümrük Birliği ile dış ticaret yönetim ve denetimi devralınan Türk ulusunun, artık sıra Ulusal Egemenliğini elinden almaya gelmişti. İşte bu son aşamayı tamamlamak, yani tabuta son çiviyi de çakmak üzere, Türkiye AB'ye üye olma sürecine sokuldu. Bu süreçte Türkiye bölünüp parçalanacak ve sonunda Ulusal Egemenlik Brüksel'e teslim edilecekti. Türkiye'nin AB yanlısı sivil ve askeri yöneticileri, AB'ye üye olunduğunda Ulusal Egemenliğin elden gideceği gerçeğini Türk ulusundan hep sakladılar. İşte biz, Türkiye'de ilk kez, bir sır gibi saklanan bu gerçeği ortaya çıkarıp, tüm belgeleriyle bu kitapta ortaya koyduk. İçine Ulusal Devletin konulduğu tabuta çakılan son çivinin tüm ayrıntılarını bu kitabımızda okuyacaksınız. AB'nin anti-demokratik, kimseye hesap vermeyen, faşist ve merkeziyetçi yapısını, en sağlam Avrupa belgelerine dayanarak, Türkiye'de ilk kez biz bu kitabımızda ortaya koymuş olduk. AB'ye üyelikten yana olmanın, Ulusal Egemenliğimizi Brüksel'e teslime hazır olmak anlamına geldiğini, Türkiye'de ilk kez biz bu kitabımızda yazdık. AB'den hibe alan vakıfların, işçi ve işveren sendikalarının, odaların, derneklerin, birliklerin, üniversitelerin ve belediyelerin tam listesini tüm ayrıntılarıyla Türkiye'de ilk kez bu kitabımızda bulacaksınız. Adları, unvanları, makamları ve rütbeleri ne olursa olsun, Avrupa Birliği üyeliğini destekleyenlerin 'Vatana İhanete Teşebbüs' halinde oldukları suçlamasını, en sağlam belgelere dayanarak, Türkiye'de ilk kez biz bu kitabımızdaki makaleleri yazarak yaptık. Eğer Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Müzakereler uzun sürecek olursa, elinizdeki bu kitap bir gün yasaklanabilecek, toplatılabilecektir. Çünkü, bir süre sonra, AB karşıtı görüş bildirmek, AB'nin anti-demokratik, kimseye hesap vermeyen, faşist ve merkeziyetçi yapısından söz etmek yasadışı ilan edilebilecektir.