Bu yüzden 'uygar beyaz adam' yaklaşık son beş yüz yıla yayılan nüfusunu ve egemenliğini sadece baskıya ve şiddete dayandırmadı. Her seferinde bir şeyler 'vererek,' 'bir gönül borcunun alacaklısı' durumuna gelmeyi başardı. İspanyol fetihcilerinin (konkistatörlerin) 'yeni dünya'ya ayak basmalarıyla birlikte, vahşilere cennet vadedildi. Hıristiyan olup cennete gitmelerinin yolu açıldı. Her halde ruhların bedenden ayrılmadığını sezdikleri için olacak, vahşilerin bir an önce cennete yollamak için bedenlerini toprağa atmak üzere soykırımlara giriştiler. Soykırımdan arta kalanlarla, soykırım yapmanın mümkun olmadığı durumlarda ve bölgelerdeyse (Asya, Orta Doğu, vb.) 'uygarlaştırma,' 'uygarlık aşılama' yolunu tuttular.