Ulusal sorun ve farklı kimlik sorunsalının çözümünde, toprağa dayalı kendi kendini yönetme biçimi olarak özerklik, yani özyönetimdir. Özerklik genel anlamıyla anayasası ve iç hukuk düzenlemeleriyle, öz ekonomik yapısı ve gerekli kurumsal işleşisinden oluşan karmaşık bir prosedüre sahiptir. Halen uygulamada olan özerk bölgeler veya cumhuriyetler, özerk bölgeyi temsilen seçilmiş bir parlamentosu ve merkezi hükümetten bağımsız yürütme kurumu tarafından yönetilmektedir. Özerklik bölgesel ve toprağa dayalı özyönetim ise, sosyal ve ekonomik kalkınmasını yönetmesi için özer bölgeye olanak sağlamalıdır. İyi işleyen bir özerkliğin temel şartı ekonomik düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerin hayata geçirilmesinin iki koşulu vardır: Birincisi, merkezi hükümetten özerk bölgeye ekonomik desteklemeler; ikincisi ise, özerk bölgede toplanan vergi gelirlerinin ihtiyacı karşılayacak ölçüde olmasıdır. Birkaç örnek hariç, tüm özerk bölgeler kendi kaynaklarını ve bütçelerini özerk bir şekilde harcamak konusunda tam bir özgürlüğe sahiptirler. Bir özerklik düzenlemesinin temel amacı, özerk toplumlarla merkezi (egemen) devlet arasındaki diyalektik ilişkinin sağlanmasıdır. Bu ilişkinin sağlanamaması durumunda, farklı boyutlarda anlaşmazlıklar yaşanıyor... Bu kitap, Demokratik Kürt Siyasi Hareketi'nin savunduğu "Demokratik Özerklik" modelini, mevcut özerklik uygulamaları ışığında değerlendirmek açısından önemli bir kaynak olduğunu ve mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum...-Vedat Çetin-