Eldeki çalışmanın konusunu avukatlık sözleşmesinin avukatın azli ile sona erdirilmesi ve özellikle avukatın haksız azlinin neticelerinin incelenmesi oluşturmaktadır. Avukatlık sözleşmesi, vekalet sözleşmesi ile benzerlikler taşımakla birlikte kendine özgü bir sözleşme tipidir, yalnızca bir vekalet sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle ortaya çıkabilecek problemlerde kendi niteliğine uygun çözümlere ihtiyaç duymaktadır. Özellikle avukatın azli neticesinde ortaya çıkan, benzer içeriğe sahip uyuşmazlıklarda Yargıtay'ın birbirinden farklı kararlar vermiş olması ve bu sorunlara ilişkin doktrindeki görüş ayrılıkları uygulamada karışıklıklara neden olmaktadır. Buna bağlı olarak, hem uygulamada üzerinde görüş birliği sağlanamamış hususlara hem de bugüne kadar yeterince incelenmemiş olan sorunlara bir çözüm getirilebilmesi ve yeni bir bakış açısı sunulması amacıyla söz konusu çalışma kaleme alınmıştır.