Nasıl nerden başladı... Bu zamana nasıl gelindi… Bir ışık vardı günışığına çıkmayı bekleyen… "Gizemli" başlandı ama her yapılanın bir makul açıklaması vardı, her adım beni bu sona getirmek içindi. Yüreğimin derininde yer edinmiş insanlar, beni bugüne taşıyan yürek dolusu sevgiler...
Blog hayatında kendimce yazılar yazarken, yazdıklarımı kitaplaştırmamı isteyen sevgili dostlar; hepiniz ama hepinizin eseri olarak var olmaya adım attım, biliyorum ki geçmiş 10 yılımda olduğu gibi, her acı tatlı anımda yanımda olduğunuz gibi beni yine yalnız bırakmayacaksınız ve ben sizlerin sesi olarak yine sizleri yaşayacağım, anlatacağım, paylaşacağım... Gizemli olunmak zorundaydı çünkü sizlerin gözünde olmasını istediğiniz yerde olmak istedim, hepinizin yanında ayrı ayrı farklı bir yerim var... Kimi zaman küçük bir kız çocuğu olup evinizde yer almak, kimi zaman can dostunuz olup yüreğinize dokunmak bazen dünyanızın neşe kaynağı bazen gözyaşlarınızı silen, acınıza omuz veren biri olmak ve bunu başarmak bizleri bugüne getirdi...
Şimdi her birinizin evinde önce kitabımla yer almak, sonrasında her birinizle sanaldan çıkıp gerçekten ellerinizden öpmek var. Çünkü hepinizin benim için manevi bir büyüklüğü var. Hayaller gerçeklere atılan köprüydü ve ben sizlerle bu köprüyü attım. "Aşk yoktur" derken, Victor Hugo Sefiller'i yazarken, sefil değildi dedim. Aşkı yazmaya, yok olanı yaşamaya, yaşatmaya ispata çalıştım. Hayalimdeki Can aslında her birinizden birer parçaydı. Her biriniz canımın bir parçasıydınız. Sizlerle Can buldum, şimdi bizi paylaşmak için yanınızdayım. Gizemli yazar yanı başınızda...
Yürek Dolusu Sevgiler...