Gerçekten yaşıyor muyum, sorusuna henüz bir cevap verememişti Ali Hoca! Zaman ilerliyordu. Dakika ve saniyeler dur durak dinlemeden işliyordu. Zaman ilerledikçe vereceği cevabı henüz bulamamış olması içinde derin kuşkulara yol açıyordu. Kuşku, kuşkuya yol açınca, biriken kuşkular, içinden çıkılmaz raddeye ulaşıyordu. Bu soruya mantıklı bir cevap vermek istiyordu. Ama şimdilik yaptığı onca çıkarımlar sonucunda mantıklı bir cevap bulamamıştı. Belki de mantığı dejenere olmuş, çalışmıyordu, ya da gerçekten mantığı ölmüş olmasından dolayı artık kendisinden beklenen fonksiyonları yerine getiremeyecekti. Ama koluna serumun takılı olduğunu düşünebiliyor olması mantığının hala çalıştığını gösteriyordu.