Aydın Menderes, derin siyasi yaklaşımları ile Türkiye'nin geleceğine dönük olarak bir medeniyet perspektifi çizmiş ve felsefi altyapısıyla o gün orada neredeyse hepimizi anaforuna çekmişti.
Aydın Menderes babasına gıpta ile bakan, çilesine kısmen şahitlik eden ama babasının şahsında yakın tarihin bütün sırlarına neredeyse vakıf biri idi.
Kendisi izah edilemeyen bir kaza geçiren, babası asılan, ağabeylerinden Mutlu'yu bir trafik kazasında, Yüksel'i aydınlatılamayan intihar süsü verilmiş bir suikastla kaybeden biri olmasına rağmen iddialarından vazgeçmeyen bir yerde duruyordu.
Türkiye'de müesses nizamın Menderes ailesine kin gütmediğini söylemek ihtiyatsız bir iyimserlik olur. Kitabın içerisinde var. Ben Kennedy ailesinin ABD'de başına gelenlerle kendi ailesinin başına gelenleri sordum.
Kennedy ailesi, içinden başkan seçmeyi başarmış tek Katolik aile.
Menderes ailesi de milleti siyasete katarak müesses nizamı zedeleyen bir yerde durmaktadır. Adnan Menderes'e yapılan muamele iki oğlun biri ölümle neticelenen trafik kazasını ve bir oğlunun intiharını elbette şüpheli kılıyor.
Darbeler ve faili meçhul cinayet ve olaylarla sabıkası tartışılamayacak olan müesses nizam, bu konuda hiçbir şüphe ve tartışmadan vareste tutulamaz.
Daha evvel alicenaplığına ve haza beyefendiliğine şehadet ettiğim Aydın Menderes, bu söyleşi esnasında düşmanlarından söz ederken bile nezaketi elden bırakmıyor ve yaşadığı trajediyle kader inancı tam bir mümin edasıyla, sükûnet limanına yol alıyordu.
-Yasin Topaloğlu