18. yüzyılda yaşamsal, tarihsel, düşünsel, entelektüel, felsefi pek çok bileşenin birbirine karşıt ya da birbirini destekleyecek biçimde bir araya gelmesiyle başlayan Aydınlanma süreci, bugün hâlâ 'nasıl'lığı tartışılan karmaşık bir anlam ve değerler dizgesi oluşturuyor. Kavram olarak tanındığı günden beri temsil ettikleriyle 19., 20. yüzyıllar boyunca hatta 21. yüzyılda bile felsefecilerin, tarihçilerin en kritik tartışma konularının başında gelen Aydınlanma, oluşumu yönüyle tartışıladursun, sonuçlarıyla -Kıta Avrupa'sı başta olmak üzere- bütün dünyayı derinden etkileyip değiştirmiş, dönüştürmüştür. Adınlanma'yı süreç içinde anlama çabası, hiç kuşkusuz, yaşadığımız dünyayı oluşturan dinamikleri, tarihsel süreklilik içinde anlama çabası demek.
John Robertson, Aydınlanma'da din, toplum, coğrafya, tarih, felsefe, sanat, edebiyat, siyaset, ekonomi, ticaret gibi disiplinlerle bu disiplinlerin öne çıkan kişiliklerinin, Avrupa'nın önemli kentlerinin; salon, kahvehane, kafe vb. sosyalleşme mekânlarının aydınlanma sürecini nasıl etkilediğini tarih perspektifiyle inceliyor.