Günümüzde, bir versiyonu post-modernizm adı altında dile getirilen muhafazakârlık ya da liberal muhafazakarlık, Aydınlanma'yla hesaplaşarak, Aydınlanma'ya özgülleştirilen görüşleri, anlayışları, değerleri yadsıyarak kendi savlarını ortaya koymaktadır. Oysa bu iş, 200 yıl öncesinden Burke tarafından gerçekleştirilmiştir zaten dolayısıyla, günümüzün muhafazakar ya da post-modern ideolojisi, Burke'ün düşüncelerini yeniden ısıtıp günün koşulları ve sorunsalları doğrultusunda servis etmekten başka bir şey yapmıyor aslında.
Zaten Batı'da Burke hakkında çok sayıda çalışma yapılıp kitap yayımlanmasının nedeni de bu. Oysa Türkiye'de, bu konuda hem telif hem çeviri kitap bakımından büyük bir boşluk olduğu gözlemleniyor. İşte Fatih Duman'ın elinizdeki yapıtı, bu boşluğu belli bir ölçüde dolduracak bir çalışma niteliği taşıyor. Ayrıca bu konuya ilgi duyulmasını sağlayıp Burke hakkında ve tabiî Burke ile günümüz muhafazakârlığının ilişkisi hakkında başka çalışmaların yapılmasına yol açacağı da umut edilebilir.
Burke'ün düşüncelerini hem tarihsellikleri hem de bu tarihselliği aşan boyutları içinde bir bütün olarak kavramak ve bu düşüncelerin mirası üzerinde yapılanan muhafazakâr geleneği (ve onun günümüzdeki uzantıları olup neo-muhafazakarlık, liberal-muhafazakârlık ya da post-modernizm olarak adlandırılan ideolojileri) daha iyi anlamak istiyorsanız, bundan sonraki sayfaları çevirmeye başlayınız.