Sevgili Demirtaş Ceyhun, iki gün önce bir kart atmış ve "Eylül Öyküleri"ni okumadan kutlamıştım. Şimdi bir de okuduktan sonra kutluyorum. "Eylül Öküleri" bir görevin namusluca yerine getirilmesidir, bir değil binlerce kez kutlamaya değer.
Görebildiğimce sende çok gizli bir mizah damarı da var. Humour'dan da ince bir mizah. Öykülerin estetik acımtıraklığını ve gerçekliğini örtmeyecek, boğmayacak oranda dozlanmış bir mizah. Nasıl Söylesem, anlatamıyorum işte...
20.21.1987
Ali Yüce
"Ayı İzi", hem bir sanat harikası, hem de çok başarılı bir psikolojik çözümlemedir. İlk bakışta soyut bir izlenim veriyor. Bazı empresyonistlerin yaptığı gibi, karmaşık bir üyanın öyküleştirdiği sanıısnı yaratıyor. Oysa bana göre Ayı İzi, başa Rüşvet olmak üzere en az diğerleri kadar somut yaşamla ilgili ve çağının tanıklığını yapmada onlardan daha başarılı bir öyküdür. Bu öyküyü nasıl bir ruhsal durumda ve hangi etkilerle yazdığını bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bu dönemde uzunca süren baskılı bir sorgulamadan da geçmedin. Buna karşın, gözlerin bağlı, günlerce işkence görerek uyuması yasaklanan insanlarda bilinçaltından duyu organlarına yansıyan düşle gerçek arası duyguları, hallüsinasyonları ve bunların yarattığı devinimlerle, cellatlardaki tepkileri çok başarılı bir sentezle öyküleştirmiş olmanı anlamakta güçlük çekiyorum.
16.02.1988
Dr. Tarık Ziya Ekinci