"... Kış erken bastırır bizim oralarda. Kar bir kere beyaza boyadı mı vahşi doğayı, ne başka renklere geçit verir, ne de yol... Bir de sis indi mi yüksek dağların tepelerine, göz gözü görmez olur artık. Karnı burnunda hamile kadınlar, bir Allah'a bakarlar, bir de karınlarına. Hastalardan umut kesilir, yaşlılara ise "ölsünler de kurtulalım!" diye bakılır. Kara kışla birlikte hem devlet unutur bizi, hem de siyaset..."
"...Bir de köyleriniz yakılmış ve göçe zorlanmışsanız... ya Tuzla Tersanelerinde, ya mevsimlik amele olarak kamyon tepelerinde, cinayet gibi ölümlere kurban edilirsiniz. Tesadüfen yaşayan bizler ancak seçim zamanlarında anımsanırız..."