"Özne değil nesneyiz, yabancı belgesellerdeki geyiklere, sığırlara benziyoruz. Hiç bir şeyin farkında olmadan çayır çimen otluyoruz. Güya bizi idare edenler de bir şey söylemiyorlar. O sırada sırtlanlar, çakallar etrafımızı sarıyor, biz hiçbir şeyin farkında değiliz hala, çayırda keyifle yuvarlanıyor, aramızda itişiyoruz. Ondan sonra saldırıyorlar. Bir anda kriz oluyor, yokluklar başlıyor, fiyatlar fırlıyor, terör patlıyor, sokaklara çıkılmıyor, yabani keçi sürüleri gibi bir yerlere kaçıyoruz. Ama faydası yok, her taraf sarılmış. Merkez Bankası boşaltılıyor, bütçe tam takır kalıyor, fabrikalar kapanıyor, bir yanda terör, öbür yanda işsizlik, sefalet. Aynı oyunu tekrar tekrar oynuyorlar, biz de yutuyoruz. Siyasi kriz oldu diyorlar, ekonomik kriz oldu diyorlar. Kimse çakallar saldırdı, sırtlanlar saldırdı demiyor."