Cinsiyete ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılık, cinsel azınlıkların hak ve özgürlüklerden eşit biçimde yararlanmalarını engeller, kadınların ve farklı cinsel yönelimleri olan bireylerin temel insan hakkı ihlallerine uğramalarına neden olur. Bu nedenle de, cinsiyet ve cinsel yönelim temelinde ayrımcılık uluslararası sözleşmelerle yasaklanmıştır. Çalışmada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında cinsiyet ve cinsel yönelim temelinde ayrımcılık tartışılmadan önce, sözleşmenin temel ayrımcılık yasağı düzenlemesini oluşturan 14. maddesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında yorumlanış şekli ele alınmıştır. Cinsiyet ve cinsel yönelim temelinde ayrımcılık iddiaları, Avrupa İnsan Mahkemesi'ne en çok "Özel Hayata Saygı Hakkı" ve "Evlenme Hakkı" ile bağlantılı olarak gelmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konular ile bağlantılı olarak önüne gelen davalarda nasıl bir yol izlediği, örnek kararlar çerçevesinde açıklanmaya çalışılmıştır.