Üç Üç kıtaya hükmeden bir İmparatorluğun Duraklama Devrinin son. Gerileme Devrinin ilk yılları.
Devletin başında yıllardır kaçımlamayan makus talihimizi yenmek ve ihtişamlı eski günlere dönmek isteyen dirayetli, cesur padişah ve yöneticiler bir şans eseri olarak bulunmakta. Ordunun başında sefere çıkmış son padişah 2. Mustafa Avusturya'ya karşı başarılar ve zafer elde etmiş. Aynı zaman zarfında göreve getirilmiş olan Kaptan-ı Derya Mezamorte Hüseyin Paşa Çanakkale Boğazı'nın ve dolayısı ile İstanbul'un kapısına dayanmış olan Venediklileri nihayet Ege'den kovmayı başarmış. Donanma modernleştirilmiş. Ne var ki İmparatorluk kazanımlar elde etmeye başlar ve adeta yeniden diriliyor derken Duraklama Devrini başlatan ana nedenler adeta kaçınılmaz olarak her şeyi yeniden baş aşağı etmeye başlamış. Bozulan devlet yönetimi, ordu, donanma ve maliye yapıcılıktan çok yıkıcılığa çalışan medreseler ve Yeniçeri Ocağı ile yozlaşmaya itilmiş. Kazanımlar da bu nedenle bir bir elden çıkmaya başlamış.
İşte bu roman, yaklaşık yirmi yıllık o sürenin, yeniden diriliş çabalarının, o devrin insanlarının, donanmasının ve savaşanlarının tarihsel bir kurguyla ele alınan bir öyküsüdür.