Dünyaları kıyıdadır, karagerçek içinde Geceleri çalarlar aşkın kapılarını Sesleri ekmeğin kokusuna karışır Esleri ölümle yaşam arasına Tütünün dumanına, kahkahanın kemiğine Yüreğin dönemediği illerin gurbetinde Kaparlar kırmızı mavi illetini yalnızlığın akıtırlar sokak lambalarının sarı damarlarına Soluklarını, karışırken yağmura Ah dinozorlar Yitik uygarlığı huylarımızın Onlar yitirdiğimizde yaşarlar Neyi yitirmişsek unuttuğumuzda