"Gitmek! Gerçek bir sebep olmadan, eğer sadece olup biteni görmek istiyorsan, heyecan uyandırıcı hiçbir şey olmasa bile Bağdat sokaklarında durmadan ilerlemek... Korku içinde, ölü bir şehir, bir şehir ki insanları dışarı çıkmaya cesaret edemiyor, neye benzediğine bakmaktan usanmıyorsun. Bu şehirde ilerlemek, gözlerinin önünde yaşanan gösteriyi, sinemalardaki gibi büyülenerek izlemektir. Tek fark, gizemli Bağdat, lanetli Bağdat, unutulmuş Bağdat'ta olmandır. Senin de tanıklık ettiğin, başka bir şey yapılamayan bu şehirde yaşadığını hissetmek için, şehrin bir serap olmadığına, iyi ya da kötü bir şekilde görevini yaptığına inanmak için ilerlemek... Burada ilerlemek, duruma göre bir sakinleştirici ya da bir uyarıcı, hatta ikisini birden almış hissi uyandırıyor. Çünkü burada ilerlemek, kaybolmak ve kendini görülmeyen sınırları cesurca geçmeye bırakmaktır."-Anne Nivat-