Türkiye'deki Alevî-Bektaşî zümreleri hakkında yapılan çalışmaların değeri ve niteliği açısından Baha Said'in oldukça önemli bir yeri vardır. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nde önemli görevlerde bulunan Baha Said, 1910'lu yıllarda Anadolu'ya yaptığı seyahatler vasıtasıyla Alevî-Bektaşî, Ahî ve Nusayrî zümrelerini yakından tanımış ve bunlar hakkında ayrıntılı raporlar hazırlamıştır. Çalışmalarında katılımlı gözlem ve mülakat tekniklerini uygulayarak bizzat sahadan derlediği bu malzemenin Orta Asya Türk kültürüyle bağlantılarını kurduğu ve meseleyi millî birlik ve bütünlük açısından değerlendirdiği görülmektedir.
Günümüzde Alevilik-Bektaşîlik ile ilgili neşriyat, büyük bir hızla yalan yanlış ve biraz da kasıtlı olarak devam etmektedir. Bu yayınların büyük çoğunluğunun bilimsellikle alakasının olduğunu söylemek zordur. Özellikle 1928 yılından bugüne kadarki yayınlarda, Baha Said'in bu kitapta bir araya getirilen makalelerine pek atıfta bulunulmadığı görülmektedir. Bahse konu bu durumun ihmalden ziyade, kaynağı ve anlamı pek belli olmayan bilinçli bir kasıt sonucu olduğunu düşünmek yanlış olmasa gerektir