İki dağın arasında, bir deniz kıyısında, güzel mi güzel bir ülke varmış. Bu ülkede, işini mutlulukla yapan Balaban adında bir de marangoz yaşarmış. Balaban, son günlerde çok mutsuzmuş çünkü işleri dağ gibi birikmiş: Prensese bir yatak, şaire masa, padişaha asa, soytarıya kayık... Ama Balaban'ın elinde bir parça bile ağaç yokmuş. Ağaç kesmeye kıyamayan Balaban, ne yapacağını kara kara düşünmeye başlamış. Ve bir gece gördüğü rüya sonrası ormanın derinliklerine doğru yola çıkmış. Duymasını bilenlere ormanın anlatacak çok şeyi varmış. Arslan Sayman'ın özgün kalemi, Deniz Üçbaşaran'ın eşsiz resimleriyle ormanın, kuşun, ağacın dilinden anlayan çağdaş bir masal.