Bu öyle bir savaştı ki, Türklerin tarihinde bu kadar acı bir mağlubiyet yaşanmamış, bu kadar gözyaşı dökülmemiş ve bu derece başlar öne eğilmemişti. İmparatorluğun en parlak dönemlerinde altın cağını yaşayan devlet üç kıta'da hüküm sürmüşken, 1789 Fransız ihtilali'nin getirdiği 'Hürriyet ve Eşitlik' fikirleri ile bu büyük devlet titremeye başlamıştı. Balkanlar'da ki küçük milletler, Osmanlı Hükümeti'nin içine düştüğü karışık durumu çok iyi değerlendirerek birer birer ayaklandılar. Asırlardır komşuluk yaptıkları Türkleri, yaşadıkları topraklardan atmak için dağlara çıkan çeteler; yaktılar, yıktılar, işkence ettiler ve masum insanları acımadan öldürdüler. Canını kurtaran çoluk, çocuk, kadın, yaşlı insanlar aç susuz yollara düşüp ata topraklarını terk ettiler.
Yapılan gizli anlaşmalarla birleşen Sırplar, Yunanlılar, Bulgarlar, Karadağlılar ve Makedonyalılar saldırdılar. Türk askeri hep bozguna uğradı ve hep geriye çekildi.
"Balkanlar'da Osmanlı'nın Acı Yılları" fotoğraflarla ve sade anlatımı ile bir kere daha okunup hatırlanacak, düşündürecek ve içimizi yakacak.