Doğanın, yaşamın uyanışı, olayların doğuşudur beni ilgilendiren. Çocukluğun bu gizlerini resmedebilmek beni her zaman uğraştırmıştır. Giacometti'yi bunun için o kadar seviyordum. Nesnelerin ölçüsünü veriyor, müziği ileten, yüzlere ve manzaralara ezgiler söyleten doğru sesi veriyordu bana. Ben de bu biricik arayış içindeyim, tek işim bu. Ve bu zanaatkâr çalışmasının özel bir pırıltısı yoktur. Karanlık, uzun ve sessiz bir yoldur. Bunun için nefret ediyorum sanatçı diye nitelemekten. Bu sözcüğü bir küfür kabun eden ve bu yüzden daha çok küfreden sevgili Kaptan Haddock gibiyim! Sadece fırçalar, bu önlük ve tuval var. Bunlardır tüm yaşamımı geçerli kılan. Ne para, ne ün, bunlar hiçbir zaman etkilemedi beni. Ressam, imgeleri karşıya geçiren alçakgönüllü kayıkçı, sabırla aşılmış basamaklarda onları tutmayı bilen uysal bir zanaatkârdır yalnızca. Budur onun görevi. Ulaşacağı son nokta budur.