Bir insan hayatına son verirken mutlu mu olmalı yoksa mutsuz mu? Peki ya ben… Bir gün yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma dayanamayıp, her şeyin çözümü için Orhan ağabeyim ve Nergis ablamı örnek alırsam, nasıl olmalı o anki ruh halim… Soruma tam karşılık olmasa da cevap niteliği taşıyabilecek bir temenni fısıldadı iç sesim: Bana Bir Son Lazım. Bu, Ölüm Olmamalı.
Yazdıkça her kelimede soyunuyor, çırılçıplak kalıyordum cümle sonunda... Kimseyi olduğundan daha iyi gösterecek değildim bu yüzden içime bir korku düşmüştü. Ya yazdıklarım başıma dert açarsa! Şüphesiz duyulurdu bir yerlerde ve daha ilk bakışta anlaşılırdı yazdıklarımın benim Hayatım olduğu kitabın üzerindeki isimden. Herkes kendini bulur, tanır, okurdu. Bu düşünce beni bir süre kalem kağıttan uzak tutsa da sonunda buna da bir çözüm buldum... Bu iş tamamdı!