Barbaros Hayreddin Paşa, Portekizlilerin ardından İspanyolların başat bir deniz gücü olarak yükseldiği ve Akdeniz'de hâkimiyetini genişlettiği bir dönemde, buna karşı koyarak en azından Tunus-Palermo-Malta hattının doğusunda Türk hâkimiyetini pekiştiren Türk denizciliğinin altın çağını yaşatmıştır. Hayreddin Paşa'nın hayatı, gazaları ve kahramanlıklarını anlatan Gazavâtnâmesi, Türk edebiyatında paha biçilmez bir edebi değere sahip, tarihimiz için de kaynak değeri taşıyan eşsiz önemde bir eserdir. Halk edebiyatı ve kültürünün özgün bir parçası olan eser, leventlere cesaret vermek amacıyla her savaş gemisinde, kahvehaneler vb. gibi halkın yoğun olarak gelip gittiği yerlerde bulundurulmakta ve herkes tarafından okunmaktaydı.
Türk deniz akıncıları olan korsanların ve leventlerinin çok az bilinen dünyası, bu Gazavâtnâme'de bize kendini göstermektedir. Bu yönüyle söz konusu eser, Türklerin Anadolu'yu vatan tutarken dayandıkları "uç" kültürünün ürünleri olan Battal Gazi ve Danişmendnâme destanlarının devamı niteliğindedir. Barbaros'un temsil ettiği Müslüman Türk korsanlar kuşağı, İspanyolların "reconquista (yeniden fetih)" ile Endülüs'te etnik ve dini temizlik yaptıkları bir dönemin ardından İspanyol ve Portekizlilerin hedefindeki kendini güvende hissetmeyen Akdeniz Müslümanlarının nefs-i müdafaa anlamına gelen varlıklarını koruma devresinin ürettiği sembol şahsiyetlerdir. Bunların Türk soylu oluşu Akdeniz'de varlığı 11. yüzyıla kadar inen Türk denizcilik kültürünün bir tezahürü olarak kendini göstermektedir.
Neşri yapılan Hayreddin Paşa Gazavâtnâmesi'nin (Gazavât-ı Hayreddin Pâşâ) ve zeylinin müellifi, Barbaros'un çağdaşı Muradî mahlaslı Seyyid Murad'dır. 1541 yılında tamamlanan eserin birinci kısmının müellif nüshası kayıptır. 14 nüshası olduğu tahmin edilen eserin elimizde olan ve neşre esas aldığımız 321 varaktan oluşan Escorial nüshası, Madrid'de İspanya Escorial Kraliyet Manastırı Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir (MS 1663). İkinci kısımda neşrettiğimiz eserin müellif nüshası olan zeyli ise, 28 Ağustos 1546 tarihinde Hayreddin Paşa'nın ölümünden iki ay sonra yazılmış olup tek bir yazma halinde Paris Milli Kütüphanesi'nde (Bibliothèque Nationale de France) muhafaza edilmektedir (Suppl. Turc 1186). Bu şekliyle elinizdeki çalışma, özgün metin ve zeyliyle birlikte, Barbaros Hayreddin Paşa'nın kesintisiz yaşam öyküsünü ve faaliyetlerini anlatan bir bütün halinde okurlara ilk defa sunulmaktadır.
Çalışmamızın başında eser, yazarı, nüshaları hakkında bilgiler yanında Barbaros'un Osmanlı ve İspanyol kaynaklarına dayanan özet bir biyografisi ve eserin genel değerlendirmesi, bir bölüm halinde konulmuştur. Ayrıca okuyucuya fikir vermesi açısından eserin ve zeylinin örnek kopyaları eklere yerleştirilmiştir. Eser, 16. yüzyıl Türkçesinin zengin bir örneği olması sebebiyle Türkoloji çalışmaları için de değerli bir kaynak niteliğindedir.