Ben ikinci sıradaki koltukta oturmuş, sorunun bir an önce çözülmesini ve eve gitmeyi diliyordum. Minibüsün içinden birkaç kişi dışarı çıktı. Ceplerinden sigaralarını çıkardılar ve sanki kırk yıldır sigara içmiyorlarmış gibi dumanlarını etrafa üfleyerek içmeye başladılar. Duman, açık olan kapıdan içeri giriyor, burnuma doluyordu. İşte o zaman anladım ki henüz benim için güvenli bir liman yoktu. Fırtına henüz bitmiş değildi.
Dışarıdan gelen sigara dumanları içimdeki şeytanları yine güçlendirmişti. Bir tane sigara iç. Seni hemen affedeceğiz. İç bir tane… Onlar çoktan söylenmeye başlamıştı. Gözlerimi kapattım. Başımı önüme eğdim. Ellerimi birleştirdim.
Sabredeceğim. Vazgeçmeyeceğim. Başaracağım…