Iki gün sonra hastane bahçesinde mahşeri bir kalabalık vardı. Çalışanlar bu kadar insanın neden geldiğini anlayamamıştı.
Okul kıyafetleriyle onlarca sevgi oğrencisi... Çocuklarıyla el ele veliler... Başarı okulunun bütün oğretmenlerı... iş kıyafetleriyle işçiler, esnaflar, pazarcılar, satıcılar, vatandaşlar...
Fırtına Fatih ve futbolcular... Diğer okullardan oğrencıler, öğretmenler... Baştan sona olayı gorüntuleyen yerel kanallar... Kan verenler, gönül verenler... Bu guzel insanların hepsi Aylin için toplanmış, ellerini gökyüzüne kaldırmış, kalplerini Allah'a açmıştı. Dillerde dualar...
Biliyorlardı. "Allah, dua edenin, duasına cevap verir." Birazdan yoğun bakımdan çıkarılıp ameliyata alınacaktı bu birliğin, beraberlığın mımarı. Gözlerinin yeşil olması tesadüf değildi. Yoksa bunca insanın sıradan hayatında umutlar nasıl yeşerirdı. Gözler ki, bir dünyaya bakar ama ardında binlerce alem saklar