Basra'dan Balkanlar'a Gezi Günlükleri'ni okurken işgal altındaki bir ülkenin tarih ve kültür yüklü iki büyük şehrinin caddelerinde tedirgin yürüyeceksiniz; karşılaştığınız insan ve şehir manzaraları içinizi kavuracak. Yıllarca düşman bildiğiniz bir başka ülkede halkın size ne kadar dostça yaklaştığını, sizi nasıl hasretle bağrına bastığını göreceksiniz. Bir başka ülkede; yöneticiler arası siyasi tartışmaların, aynı kültürel yapıya dayanan halkları birbirinden soğutamadığını anlayacaksınız. Başka bir ülkede; önemsemediğiniz, hatta eleştirdiğiniz, pek çok yönden eksik ve hatalı bulduğunuz televizyon dizilerinin sınırlarınız dışında ne kadar etkili olduğunu, Türkçenin öğrenilmesi konusunda ne büyük rol oynadığını görecek, şaşıracaksınız.
Bu kitabı okurken benim yaşadıklarımı bir anlamda siz de yaşayacaksınız.