Bauhaus'un sanat, tasarım ve mimarlık eğitimine etkisinin oldukça geniş bir coğrafya ve zamana yayılmasıyla Alman tasarım kültürü modern çağın tasarım kültürünü de derinden etkilemiştir. Bu çalışmada amacı sanayi devrimiyle ortaya çıkan ve endüstrinin gereksinimlerini karşılayarak üretim algısını estetik yaratıcılıkla bütünleştirmek üzere kurulan Bauhaus'un, Türkiye'de bu ilkelerle kurulan okullar, yürütülen programlar ve düşünce sistemiyle olan ilişkisi üzerine odaklanılmıştır. Böylece sanat eğitimini kökten etkileyen çağın entelektüel birikimine dayalı bir tasarım okulu olarak Bauhaus'un yenilikçi ve deneysel öğretim geleneğinin de daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır.
Bauhaus, 20. yüzyılda sanat, zanaat, sanayi ve eğitim alanlarında gerçekleşen bir dizi radikal dönüşümün en önemli habercisi ve hazırlayıcılarından biridir. Kuruluş amacı kısaca endüstri üretimini sanat, endüstri ve zanaatın ortak etkileşimi içinde eğitim yoluyla iyileştirmek olarak ifade edilebilir. Böylece Bauhaus'un kurucusu Walter Gropius'un da amaçladığı üzere endüstrileşmenin ayrıştırdığı sanat ve zanaatların birlikteliği yeniden sağlanarak yüzyıl insanı ve toplumunun bu değerler sistemiyle yeniden yapılandırılmasına çalışılmıştır. Eğitimli yeni sanatçı profili ve fonksiyonel ve estetik beklentilere getirilen standartlarla ortak bir tasarım dili gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda kişisel deneyimler ve keşifler için bireyin önünü açan eğitim yaklaşımıyla sanat, tasarım ve mimarlık eğitiminin buluşma noktası olarak ülkemizdeki konumu da oldukça önemli görülmektedir.