İnsanlar, tam ne demek istediğimizi ifade etmek için bize yardımcı olan bir milyon sözcüklü primatlardır. Öteki primatlar dileselerdi sözcük kullanabilecekleri halde, sözleri kullanmadan etkili iletişim kurar. Georgia Devlet Üniversitesi dilbilim araştırma merkezinde 1990'ların sonunda yapılan bir çalışma, bir pigme şempanzenin bilim adamlarının öğrettiği sözcükleri kullandığı ve bunları kendi oğluna öğrettiği gerçeğini gösterdi. Yıllar önce zoolog Desmond Morris (Çıplak Maymun) birkaç sözcük öğrenmiş olan primatların, araştırmacılar kullanmaları için dürtmekten vazgeçince, bu iletişim formundan caydıklarını gözlemledi.
İnsan-dışı primatlar sözcüklere dayanmak yerine aktif beden dili sinyalleri sistemiyle mesaj iletirler. Bu kasıtlı sinyaller bacaklarını sallamaktan yüz ifadeleri ve duruşa kadar değişiklik gösterir. Primat dünyasındaki alfa (üst düzey birey) "Buraya gel", "Git", "O dişi benimdir ona dokunursan seni yere sererim," gibi yönelimli mesajlarını gösteriyle iletir. Bu etkin duruş ve mesaj-iletimi ortak primat atalarımızdan bize geçmiştir. Evrensel olarak anlaşılan bu kasıtlı beden dili kabadır. Bazı çağdaş insan-dışı primat toplulukları içinde nesilden nesile aktarılan yeni sinyaller öğretiliyor olabilir ancak türdeş primatlar temel kasıtlı sinyalleri eğitilmeden algılar.