müebbet bir kış büyüyorken dur durak bilmeden
yürüyordu karı çekilmiş dağların ardından
kanı çekilmiş göçebe ovalara
kelebek ömrü aykırılığını
kardelen inadıyla
asırlık çınarların gövdesine emanet bırakarak
gidiyordu poleninden sevdalar damıtarak
yeni oğulları yeni kızları ile
bir bahar eşiğinde
bir halay kardeşliğine özlemle
topraktan fışkırıp zılgıtlar çekmek için
kanayan yanıyla vuruyordu hece hece
sızıyordu yerin göğüne