Doktora ders dönemi ödevlerimden bir makale çıkarabilir miyim diye araştırma yaparken karşıma çıktı Rüşdî. Rüşdî'nin kendisiyle 2016 yılında tanıştık. Ben kendisinden bir gül isterken o bana bir gül bahçesinin kapılarını açtı ve bu bahçeden kucağıma demet demet gül verdi. O, gül bahçesinde tek bir "Gül"e âşıktı. Ara sıra gönlü başka güllere kaysa da o "Gül" her zaman onun için özeldi. Tuttu elimden gezdirdi beni, kendi yetiştirdiği güller arasında. Bazen rakibe kızdı, bazen onun yerine koydu kendini. Âşıklığın gereklerindendi yaptıkları. Bazen ma'şukunu çok seven bir âşık oldu, bazen de aşka yüz çeviren bir mest. "Dîvâne" demişler kendisine, "Aşk"a düşen dîvâne olmaz mı? Ruhu şad olsun.
Elif Ayan Nizam