Heyeti Mahsusalar, Cumhuriyet'in kuruluş sürecinin karakteristik olgularından biridir. 1923 sonbaharında, Milli Mücadele'ye düşmanca tavır alan veya katılmayan ya da Türkiye'nin yeni sınırları dışında kalan ülkelerin "ahalisi"nden olan ve o ülkeyle bağını sürdürme eğiliminde bulunan subayların tasfiyesi amacıyla oluşturulmuşlardı. Bu olağanüstü yargı oranı, işleyişi sırasında ama özellikle kuruluş yasası çıkarken TBMM'de yapılan müzakerelerde, Milli Mücadele'yle ilgili sıcak bir hesaplaşmanın zemini olmuştur. Olayların 'tazeliğinden' kaynaklanan gayet açıksözlük -ve yer yer elbette fevri- değerlendirmeler yapılır. Vatana ihanet ve vatanseverlik ölçütlerine, bu arada yeni Türkiye'nin, Türklüğün, "millet"in tanımına dair tasavvurlar dile gelir. Okurların titiz araştırmacılığını Milli Şef Dönemi ve Umumi Müfettişlikler çalışmalarından bildiği Cemil Koçak, bu kitabında Heyeti Mahsusalar'ın karar ve uygulamalarının ve ilgili Meclis görüşmelerinin bir dökümünü sunuyor. Yazar, değerlendirmesini, Mete Tunçay ve Fahri Çoker'in konuyu ele alan makaleleriyle, ayrıca Heyeti Mahsusa mahkumlarından Bezmi Nusret Kaygusuz ve Cemil Topuzlu'nun anılarıyla zenginleştiriyor.