Tüketicilerin finansmanı noktasında oldukça sık şekilde kullanılan araçlardan biri, belirli süreli tüketici kredisi sözleşmeleridir. Kredi veren ve tüketici arasındaki bu sözleşme, tüketicinin içeriğe etki etme imkanına sahip olmadığı standart sözleşmeler aracılığıyla kurulmaktadır. Kredi veren, önceden hazırladığı sözleşme metinlerine kendi lehine hükümler koymakta; bu bağlamda müzakere şansı bulunmayan tüketicinin kanun seviyesinde korunması gerekmektedir. Kanun koyucu, ilk olarak 1995 yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında konuyu düzenlemiştir. Muhtelif değişiklikler geçiren ve 2014 yılına kadar uygulanan bu Kanun, halefi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. 6502 sayılı Kanun ve bu Kanun'un yetkilendirmesiyle çıkarılan Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği, tüketici kredisi sözleşmelerine ilişkin önemli yenilikler ve düzenlemeler içermektedir. Bu bağlamda elinizdeki eser, belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerini, sözleşme öncesi aşamadan başlayarak hukuki ilişkinin sona ermesi aşamasına kadar (bu aşama da dahil), ilgili mevzuat çerçevesinde incelemeyi amaçlamıştır. Yeri geldiğinde 4077 sayılı Kanun'a ve Avrupa Birliği seviyesinde konuyu düzenleyen ilgili Direktiflere de değinilmiştir.