Sibel Ataman çok başarılı ve bir o kadar da işkolik bir avukattır. Prensip gereği hiçbir şeyi şansa bırakmayan, her zaman planlı hareket eden ve rutinlerine sıkı sıkıya bağlı olan Sibel, çalıştığı hukuk bürosunda terfi alıp ortaklığa yükselmek için gün saymaktadır ancak bir akşam kapısında yıllardır görüşmediği ablasının üç çocuğunu bulunca bütün düzeni alt üst olur. Sibel, çaresizce ablasına ulaşmaya çalışırken bir yandan da varlığından yeni haberdar olduğu yeğenlerini yoğun hayatına sığdırabilmek elinden geleni yapar ama çok geçmeden başka bir darbeyle sarsılacak; terfi beklediği işyerinde yapmadığı bir şeyle suçlanınca apar topar işten çıkarılacaktır. Sibel işten çıkarılmayı hazmedemez; kovulmasının ardında başka bir iş olduğuna ikna olmuştur ve işini neden kaybettiğini araştırırken, büronun sakladığı sırlar olduğunu keşfeder. Bütün bu karmaşanın ortasındaysa ailenin önemini yeniden hatırlayacak ve hiç ummadığı bir yerde aşkı bulacaktır.