Küçücük bir nokta kadardım. Dibe batmadan suyun yüzünde kalmak için soluk soluğa çırpınıyordum. İleride dev balıklar havaya zıplıyor, dışarıda birkaç takla atıp suya geri dalıyorlardı ama beni kurtarmaya hevesli bir hâlleri yok gibiydi. Zaten o kadar büyüklerdi ki muhtemelen yanıma gelirken oluşturacakları dalgalar boğulmama neden olurdu. Bütün bunları düşünüp suyun yüzünde çırpınırken çok yorgun düşmüştüm. Tam nefesim kesilmek üzereydi ki arkadan gelen "Hey!" diye bir ses duydum. Hemen döndüm, baktım. Neredeyse bir iki metre yakınımda duran bembeyaz bir teknenin merdivenindeki sapsarı bir ışık topundan gelmişti o ses.