Hiçbir zaman geçmemem gereken o sarı çizginin ardında bekliyorum. Hafif bir meltem vurdu yüzüme. Gözlerimi kapadım. Alnımda taradığım yönün aksine düşen saçlarım. Uzun kirpiklerim titriyor, duyuyorum. Esinti giderek arttı. Beyaz yaka gömleğim bir bayrak gibi dalgalanıyor üzerimde. Başımı hafifçe ışığın parladığı yöne çeviriyorum. Tünelin ucundan bir umut gibi... Hayır hayır, korkularım gibi büyüyen o parlak ışığa kilitleniyor bakışlarım...
"Geçmeyin!" diyor, "Sarı çizgiyi geçmeyin!''
Hiçbir zaman geçilmemesi gereken sarı çizgilerin kuşattığı yaşamın içine hapsettiği
insanın, insanlığın hikâyesi Benden Çok Uzakta. "Bu dünyanın insanı" olmanın
tekdüzeliğiyle, karmaşasıyla, ağırlığıyla karşı karşıya getiriyor okuru. Gösteriyor. Dilsiz, iletişimsiz bir yaşamın yeni dilini çarpıcı bir sadelikle sunuyor…
Peki, ya sarı çizgiyi geçersek…