(…) Sen ki bütün hayatları okudun Dudakları kurumuş bir tarih atlasından Tabiatın altın bir siper halini alışını da öğrendin Kışkırttı seni tabiat Ölüm de dirim de kışkırttı seni Taş pamuğu göğüslerinden Öğle uykusunda kuşkulu bir toplulukla Açtın büyücülerden kopardığın sayfanı Sen karıştırma, çevireceğin değirmenlerin Rüzgârı olan kanını Sarsacağın dünyanın akarsu yatağını anlatmanın Bilmem gereği var mı? (…)